Etiket: Risale-i Nur
-
“Her şeyin içine melekût, dışına da mülk denir. Bu îtibârla insân ile kalb, birbirine hem zarf, hem mazrûf olur. Çünki insân mülk cihetiyle kalbe zarf olur. Melekût cihetiyle de mazrûf olur. Bu kâide arş ile kevn hakkında da tatbîk edilir. Şöyle ki: …”
Bu bahsin izâhını isteyen kardeşlerimiz vesîlesiyle yazıldı. Evvelâ ilgili bahsi aktaralım: “İ’lem Eyyühel-Azîz!Her şeyin içine melekût, dışına da mülk denir. Bu îtibârla insân ile kalb, birbirine hem zarf, hem mazrûf olur. Çünki insân mülk cihetiyle kalbe zarf olur. Melekût cihetiyle de mazrûf olur. Bu kâide arş ile kevn hakkında da tatbîk edilir. Şöyle ki: Arş;…
-
Nev’-i beşere verilen emânet-i kübrâyı haml dâvâsındaki rüçhâniyetini nasıl tatbîk edeceğiz ve buradaki küllî düstûr nedir?
Kardeşlerimizin sormuş olduğu bir suâle binâen yazılan muhtasar cevâbı, istifâdelerinize takdîm ediyorum.. Suâl : “Hazret-i Âdem’in melâikelere karşı kâbiliyet-i hilâfet için bir mu’cîzesi olan ta’lîm-i esmâdır ki, bir hâdise-i cüz’iyedir. Şöyle bir düstûr-u küllînin ucudur ki: Nev’-i beşere câmiiyet-i istîdad cihetiyle ta’lîm olunan hadsîz ulûm ve kâinatın envâ’ına muhit pek çok fünûn ve Hâlıkın şuûnat…
-
İlhâm, Sünûhat Hak mıdır? Allah, insanlarla irtibât kurar mı? (Muhtasar Nüsha)
Günümüzde ilhâm’ı, sünûhâtı reddeden, kabûl etmeyen ve Cenâb-ı Hakk’ın (c.c), Peygamberlerinden başka aleyhimüsselâm beşer ile bir konuşması ve irtibâtının olmayacağını iddiâ eden ve ilhâm ile yazılmış eserleri kabûl etmeyenlere ve ilhâmı, vahiy ile bir göstermeye çalışanlara şâhid oluyoruz ve bu minvalde ehl-i sünneti de tenkîd etmelerine mukâbil, işin hakîkatini delîlleriyle izâh edip, isbât edeceğiz. Evvelâ, ilhâm nedir,…
-
Türkçe Ezân Mes’elesi ve Soner Yalçın’ın Yanlışları
Türkçe ezan meselesi ve Sözcü Gazetesi yazarlarından Soner Yalçın’ın ‘ın yanlışları..
-
“İzâhât, Cemaati Şahsa Bağlar, Kitaba Bağlamaz” deniyor? -4
SUÂLLERE MUHTASAR CEVÂBLAR : {*} İzâh edenlere nasıl güveneceğiz? Evvelâ, selâhiyet sâhibi olanları kürsüye oturtarak. Fakat bizler de Külliyât’ı çok dikkatli bir sûrette okumalıyız ki; kimin selâhiyet sâhibi olup olmadığını da zamanla anlayabilelim. Hem bir şey daha var ki; yapılan bu nev’deki izâhâtler ahkâm-ı Kur’âniye ye bakmıyor, mesûliyeti mûcib bir durum yok, tefekkür penceresinden açılan…