Burada mecâzî bir ifâde ve teşbih (benzetme) var. Benzetme, düzlük üzerine değil. Âyette zikredilen kelimenin anlamlarını yazalım:
Nebe Sûresi, 6.âyet, اَلَمْ نَجْعَلِ الْاَرْضَ مِهَادًاۙ olup buradaki مهاد kelimesinin anlamları: “istirahât yeri, yatak, döşek, yaygı, kucak, sîne, bir çocuğun yatağı; beşik; bir yatak üzerine uzanmak, yaslanmak veya oturmak için yayılan bir şey; alçak ve düz arâzî” ve bâzı lugâtlarda ise: “dümdüz veya düzlük geniş alan manasında, yere istinâden kullanılmaktadır”. Ve fiil olan مَهَدَ ise: “bir yeri düz, dümdüz veya düzlük yaptı, döşedi, hazırladı (ve) bir döşek yaydı ve onu dümdüz ve düzlük hale getirdi” anlamlarındadır.
Meâllerde verilen “döşek”, “sergi”, “yatak”, “beşik” anlamları, yatağın düz oluşuna değil, üzerinde rahat edilmesine ve içine yerleşilmesine dâir yapılan bir benzetmedir. Yeryüzü de, insânın üzerinde yaşamını sürebileceği, rahat edebileceği şekilde önceden hazırlanmış ve serilmiştir. Evet şu zemîn yüzü (yeryüzü) insân için aynı zamânda bir beşik hükmündedir ki, onun üzerinde doğar ve büyür. Sonra yerleştiği bu döşek içinde yaşamını sürebileceği herşeyi hâzır olarak bulur, rahatça hareket edebilir ve istirahâtini de te’mîn edebileceği bir misâfir olarak ağırlanır.