Kategori: Soru-Cevâb
-
Zâriyat Sûresi, 47.âyette geçen “meâlen: Göğü biz kudretimizle bina ettik ve şüphesiz onu genişletmekteyiz.” bazı müfessirler tarafından yanlış tefsir edilmiştir!
Öncelikle şunu çok iyi bilmemiz ve anlamamız lâzımdır. Tefsîrler, vahiy değildir. Kur’ân’ın metni vahiydir. Vahiy olmayan herşeyde eksiklik, nâkıslık olabilir çünki, insâna bakıyor. Tefsîrler, Kur’ân’daki âyetleri izâh etmeye çalışan açıklamalardır. Yâni tefsîrleri yazanlar; birer ilim adamıdırlar, âlimdirler ancak Peygamber değillerdir. Hâliyle, Kur’ân’ı okuduklarında, anladıklarını – anlayabildiklerini yazarlar. Ve bunu yazarken, sâir (diğer) ilimlerden faydalanırlar. Çok iyi…
-
Âl-i İmrân 84. ve Bakara 285. Âyetlerde Peygamberler arasında fark gözetmeyiz, ayırım yapmayız derken, İsrâ 55.âyette ise Peygamberlerin bir kısmını, bir kısmına üstün kıldık diyor. Burada bir tezat var!
Herhangi bir tezat yoktur, Peygamberlerin arasındaki üstünlükten kasıt fazîlet cihetiyledir. Hepsi hak peygamberdir yâni Allah tarafından gönderilmişlerdir. Sâir âyetlerde kastedilen ise, Peygamberlik makâmı ve fazîleti cihetiyledir. Meselâ, bir okulun içinde milli eğitim müfredâtını öğrencilere öğretmek maksadıyla birçok öğretmen vazîfe yapar. Bu bu öğretmenlerin hepsini MEB atar yâni ta’yîn eder. Ve okulun nezdinde (bünyesinde) bu öğretmenler arasında ‘öğretmen olma…
-
“Her şeyin içine melekût, dışına da mülk denir. Bu îtibârla insân ile kalb, birbirine hem zarf, hem mazrûf olur. Çünki insân mülk cihetiyle kalbe zarf olur. Melekût cihetiyle de mazrûf olur. Bu kâide arş ile kevn hakkında da tatbîk edilir. Şöyle ki: …”
Bu bahsin izâhını isteyen kardeşlerimiz vesîlesiyle yazıldı. Evvelâ ilgili bahsi aktaralım: “İ’lem Eyyühel-Azîz!Her şeyin içine melekût, dışına da mülk denir. Bu îtibârla insân ile kalb, birbirine hem zarf, hem mazrûf olur. Çünki insân mülk cihetiyle kalbe zarf olur. Melekût cihetiyle de mazrûf olur. Bu kâide arş ile kevn hakkında da tatbîk edilir. Şöyle ki: Arş;…
-
Hadisleri Tercümeden Okumak Bid’at midir?
el-Câmiu’s-sahîh eserinin tercemesini okuyan bir kardeşimize denilmiş: “Bu yaptığın bid’attir. Hadisleri sâdece Arapçasından okumalısın!” Bunun üzerine bir parça mütalaada bulunacağız ancak öncesinde ifâde edelim ki; maksadımız bid’atın mâhiyetini ve kapsamını mütalaa etmek değil zirâ bu, müstakil bir makâle ister. Gâyemiz; yapılan bu iddiâya karşı birkaç izâh ve cevâb ile yetinmektir. Bid’atın mâhiyeti ve kapsamı hakkında…
-
Televizyonu Evimizden Kaldıramıyorum, Eşim ve Çocuklarım İstemiyor?
Suâl: “Evimizde televizyon var. Ben Risale-i Nurları tam olarak tanımadan ve okumaya başlamadan önce almıştık. Okudukca bu aletin ne kadar zararlı olduğunu anladım. Kaldırmak istiyorum yalnız eşimi ve çocukları razı edemiyorum, tavsiyeniz nedir?” Televizyon, iki taraflı bir onay ile evinize dâhil olduğundan, bu hassâsiyete dikkat ederek hareket etmeniz iyi olur. Yoksa emrîvâkî ve baskı ile…